laa

laa

Friday 9 December 2011

Sunday 30 October 2011

Benim Hakkımdaki Gerçekler

Doctor Who diye bir olay var. Anlatmak yere göğe sığmaz. Anlatmaya kalkismiyorum bile!

The Crow dediğimiz abiler arasında en sevdiğim iki abi Eric Draven ve Jimmy Cuervo'dur.

Bir idolum var.  O da yegane biricik punk tanrıçamız, Brody Dalle'dir. O ne dese doğrudur. Ve onunun eski grubu The Distillers en sevdiğim gruptur. Brody'le alakası olmayabilir henüz ben de tam keşfedemedim ama çok sıkı müzik yaparlar.

En sevdiğim animelerde başı Sailor Moon çeker, nedeni de çocukluk dizimdir ve ilk animemdir. Ve en sevdiğim karekter Seiya Kou'dur. Çocukken garip bir şekilde sinir olurdum kendisine... Sonra bir ara animenin icinden cikip gercek dunyaya atlayiverecekmis hissettigimi hatirliyorum nefretim sevgiye donustu hatta onun icin fan flick videolari yaptim takir takir, cok uzaga gitmeyelim 3 sene once oluyor bu olay. Fakat. Yayinlamadim. Video demisken 2002 senesinden bu yana HP videolarinin fan flicklerini yapiyorum ama onlarda halka acik degil :D neyse.


Ben hayvanlara dayanamam hemen agzim yuzum oynamaya baslar cok cirkin olsalar bile sevebilitem oldukca yuksektir. Hatta insanlar yerine hayvanlari severim ben. Cidden, insanlar olmasa da olur -_-



devamı gelecek.

Edit-  tarih: 10 eylul 2013 saat: 03:17

Mesela ben Jack White ve Johnny Depp'in kardes olduklarini ve bunu bizden sakladiklari olabilitesini severim. 

En sevdigim comic book Scott Pilgrim hic dusunmeden. Kick-Ass'i de severim. Filmleri icin de ayni seyi soyleyebiliriz fakat  Kick-Ass 2 de cok buyuk hayal kirikligi yasadim.

Sonra gok gurultulu yagmurlu kapali ve serin havalari cok severim gok yuzunun gri olmasi, yagmur yagmaya baslamamis daha boyle insan irkina simsekler ve gok gurultusuyle goz dagi verir adeta. manyakca mutlu olurum bunu dusundukce sonra insanlara kizar ve uzerimize iser ahahaha yok:D (gercekten sesli kahkaha attim cok sekerim ayol) yani soyle yumusatalim: uzerimize o yogun sinirini nefretini uzuntusunu kusar ve biz de yesillikler gibi mutlu oluruz cunku artik uzulmeyecektir bulutlar ve gok yuzu... bu da cok acid kafasi oldu. Konuya geri donersek o gerek yagmurun sesi olsun yavastan hizliya sonra tekrar yavasa, gerek topragin uzerinde biraktigi o essiz koku olsun cok ciddi haz vermistir bana cocukluktan beri. Bana depresif gelmez bu gibi seyler aksine ilham alir bir seyler yaratirim ve tadi damagimda kalan seyler olur genellikle. Cunku genelde hep aklima Vincent Van Gogh gelir, kendisi de en sevdigim ressamdir zaten. Garipikler uzerinde guzellikler bulurum. Cunku en guzel seyler garip seylerden cikar. Vincent'in kulaginin hikayesini bile garip bir sekilde guzel bulurum. Bir de kendisine psikotik, psikoz hastasi sizofren demeye bu yuzyilda da devam edenleri esefle kiniyorum. Insanlara laf yakistirmak cok rahat yapilacak birsey. Kedi basiniza geldiginde isler degisiyor ama. Bu sefer pencerenin diger tarafindaki lacivert bulut siz oluyorsunuz. Yalnizlik ve reddedilmislik insana neler yaptirir... Bunu yasamasaniz bile bozulmus sag duyunuzu kurmali oyuncak gibi calistirirsaniz bir nebze anlarsiniz ne dedigimi. Cok derinlesti konu, keselim burda. Diger konu.

Kisin en sevdigim seylerden biride tv'yi acip hani o sirf muzik ve arka plan kanallari var ya, onlarda 90'lar muziklerini dinlemektir. Onun disinda acayip haz aldigim sey, sicak cikolata icip tv koltuguna yaslanip ayaklarimi uzatarak korku romanlari okumaktir ^_^ cok seker oldukca simdi dusundum de. Serotonin ve adrenalin bir arada. Hatta romantik bir iliski icindeler falan filan. Guzel konu!

Daa yazacagim devam edilecek!

Bitis: 03:47

Saturday 29 October 2011

Doktor'a Mektup




Sevgili Doktor;

 Pencereden bakıyorum şimdi, hava oldukça soğuk. Dışarı çıkmak istemiyorum... Uzun bir süre. Aslında hiçbir  şey istemiyorum. Tek isteğim bahçemizde birden bire beliren ve Whoop Whoop diye ses çıkaran TARDIS'in sesi.



 Bir gün gelebilme ihtimalin'i beklemek çok mutlu ediyor beni, fakat o gün bugün olsa? çok mu şey istemiş olurum. Bir süreliğine burdan uzaklaşmamı sağla. Lütfen. Sorumlulukların olmadığı bir gezegene gidelim ya da geçmişe dönelim. Fark etmez. Sadece şuanki zamanda olmayalım. Bunu hiç istemiyorum. Sorun bıkmam değil, daha fazla gücüm yok... Hayır, pes de etmiyorum. Geldiğin zaman hiç olmadığım kadar motive olacağıma inanıyorum. Zaman ve Uzay arasındaki en önemli şey sensin sevgili Zaman Lordu. N'olur duruma el koy. Elimi attığım herşey kül'e dönüşmeye başladı. Böyle olsun istememiştim. Herşey mükemmel olacaktı. Mutluydum. Tamam... En azından idare ediyordum.

Yardım.
Bad Wolf.

Sunday 23 October 2011

SuperNova & Dagger

Eh işte... alış veriş gibi birşey. Efendim? Haklısınız. Ne derseniz diyin.
Hayatın anlamı diye bir kavram mı varmış? Ben de onu diyorum ya. Aslında gülümsüyorum hala. Siz bakmayın bana. Herşeyin düzelmesi için dua etmek yerine bunu bildiğim için oturup o vakiti doldurmayı bekliyorum. Biraz kılını kıpırdat cyborg.

- Hayır.

- Neden bu kadar asisin?

- Sen neden bu kadar düz anlamsın?

- Şşşşhh. Hala vakit var. Kaderini doldurmayı bekle.

- Kadercilik? İnanmıyorum.
- Yapma. Bu sefer hiç olmadığı kadar yardıma ihtiyacın var. Kabul et.
- Etmem.

- Ama bu seferki işler değişik.
- Hayır, tarih yine kendini tekrar ediyor! bunu daha öncede yaşadım, korkmuyorum.

- Korkuyorsun demedim... yok.. vicdanının sesi de değilim. Onu yitireli yıllar oldu. Başın sağolsun.
- Seninde.

*Az önce gökyüzünde bir patlama mı oldu?

- Nerde yaşıyorum demiştin?
- Benim yaşadığım yer su altında bir gezegen.
- Uzay değilmiydi?
- Uzay, ama su altında.
- Suyun içinde mi demek istedin? Koca evren'i su mu kaplıyor?
- Hayır kaplamıyor. Su altında. Ama her zaman değil.

*Gökyüzünde bir patlama mı oldu demiştim.
- Ev... Evet Gizem. Gökyüzü patladı.

Tuesday 15 February 2011

And The Jouney Begins... Again.



It's been ages, I know. I found my self trapped in my little world, scared and weak. However, I am a time lady... I have to be strong.
Still searching for the Doctor. I know someday...