laa

laa

Sunday 23 October 2011

SuperNova & Dagger

Eh işte... alış veriş gibi birşey. Efendim? Haklısınız. Ne derseniz diyin.
Hayatın anlamı diye bir kavram mı varmış? Ben de onu diyorum ya. Aslında gülümsüyorum hala. Siz bakmayın bana. Herşeyin düzelmesi için dua etmek yerine bunu bildiğim için oturup o vakiti doldurmayı bekliyorum. Biraz kılını kıpırdat cyborg.

- Hayır.

- Neden bu kadar asisin?

- Sen neden bu kadar düz anlamsın?

- Şşşşhh. Hala vakit var. Kaderini doldurmayı bekle.

- Kadercilik? İnanmıyorum.
- Yapma. Bu sefer hiç olmadığı kadar yardıma ihtiyacın var. Kabul et.
- Etmem.

- Ama bu seferki işler değişik.
- Hayır, tarih yine kendini tekrar ediyor! bunu daha öncede yaşadım, korkmuyorum.

- Korkuyorsun demedim... yok.. vicdanının sesi de değilim. Onu yitireli yıllar oldu. Başın sağolsun.
- Seninde.

*Az önce gökyüzünde bir patlama mı oldu?

- Nerde yaşıyorum demiştin?
- Benim yaşadığım yer su altında bir gezegen.
- Uzay değilmiydi?
- Uzay, ama su altında.
- Suyun içinde mi demek istedin? Koca evren'i su mu kaplıyor?
- Hayır kaplamıyor. Su altında. Ama her zaman değil.

*Gökyüzünde bir patlama mı oldu demiştim.
- Ev... Evet Gizem. Gökyüzü patladı.