Hayatın anlamı diye bir kavram mı varmış? Ben de onu diyorum ya. Aslında gülümsüyorum hala. Siz bakmayın bana. Herşeyin düzelmesi için dua etmek yerine bunu bildiğim için oturup o vakiti doldurmayı bekliyorum. Biraz kılını kıpırdat cyborg.
- Hayır.
- Neden bu kadar asisin?
- Sen neden bu kadar düz anlamsın?
- Şşşşhh. Hala vakit var. Kaderini doldurmayı bekle.
- Kadercilik? İnanmıyorum.
- Yapma. Bu sefer hiç olmadığı kadar yardıma ihtiyacın var. Kabul et.
- Etmem.
- Ama bu seferki işler değişik.
- Hayır, tarih yine kendini tekrar ediyor! bunu daha öncede yaşadım, korkmuyorum.
- Korkuyorsun demedim... yok.. vicdanının sesi de değilim. Onu yitireli yıllar oldu. Başın sağolsun.
- Seninde.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiZO9a6uFaDDfCgbOfYWUED-6HyFFQFjiJ_stKaCtW6KuSYH8YQ7MeeNtgrBLcnuE-4FcY6jKHnlbvZjf5YHgSOqht9Isl89SqYAPJA2kR1nPKk9C_VRKjkux2lexxbR6EKS2wtHjZ8bHVE/s320/ic443_cfht.jpg)
- Nerde yaşıyorum demiştin?
- Benim yaşadığım yer su altında bir gezegen.
- Uzay değilmiydi?
- Uzay, ama su altında.
- Suyun içinde mi demek istedin? Koca evren'i su mu kaplıyor?
- Hayır kaplamıyor. Su altında. Ama her zaman değil.
*Gökyüzünde bir patlama mı oldu demiştim.
- Ev... Evet Gizem. Gökyüzü patladı.