laa

laa

Friday 15 June 2018

Geceleri.

3 gündür bitmek bilmez acı içindeyim. Gündüzleri neyse de, geceleri... Nereye kaçarım nereye giderim bilinmez. Yavan yüreğimin kaça bölündüğünü artık bilmiyorum. 

 Ey göklerdeki ve heryerdeki beni duyduğunu bildiğim mutlak doğru, sen! Yaratıcım! Yardım et! Şu, her güzel şeyin arifesinde hevesi kursağında kalıp lanetlendiğini düşünen sana ait bu ufak ruha. Dünyada, bu bedene girerek, her kafa karışıklığında kendi etrafında dönüp duran, sonunda: "Eureka!" diyerek daha herşey çok tazeyken nida atmaya başladığında, ayağından onu kaldırıp, çok yaşlı bir söğüt ağacına ters astığın şu ruha! Onu bu acılarla cezalandırma... Çok yoruldum artık, oynamak istemiyorum.

 Lobotomi’nin mantıklı gelmeye başladığı bir kasvetli geceyi daha sessizce geçiriyorum. Düşünmek ve hissetmek bir yana, var olma nedenimi defalarca sorguladığım ve bir sonuca varamadığım bir gece daha bitecek- Ama sen bitmek bilmez sonsuz döngü ile sınama... N’olur!  KORKUYORUM! Beni emin kıl! 

 Bu geceler benim sonum mu olacak? Uyku haram. İzolasyon sonsuz. Bitmek bilmez sonsuz ve acımasız bir irkilme ile gözümü kapatıyorum, ensemde ölümün soğuk ve boş varlığı olduğunu bilerek. Tüylerimi diken diken ediyor... ama ben yine de gözlerimi kapatıyorum... Burun buruna ne zaman geleceğiz senle, keskin sonsuz marazi karanlık? 


Ey, bu bedene beyin, onun içine acı reseptörlerini koyan büyük yaratıcı! N’olur bu son olsun. Böyle acılarla test etme. Bilinçaltımdan koru. Yardım et... 

-G