Benim Hakkımdaki Gerçekler

Doctor Who diye bir olay var. Anlatmak yere göğe sığmaz. Anlatmaya kalkismiyorum bile!

The Crow dediğimiz abiler arasında en sevdiğim iki abi Eric Draven ve Jimmy Cuervo'dur.

Bir idolum var.  O da yegane biricik punk tanrıçamız, Brody Dalle'dir. O ne dese doğrudur. Ve onunun eski grubu The Distillers en sevdiğim gruptur. Brody'le alakası olmayabilir henüz ben de tam keşfedemedim ama çok sıkı müzik yaparlar.

En sevdiğim animelerde başı Sailor Moon çeker, nedeni de çocukluk dizimdir ve ilk animemdir. Ve en sevdiğim karekter Seiya Kou'dur. Çocukken garip bir şekilde sinir olurdum kendisine... Sonra bir ara animenin icinden cikip gercek dunyaya atlayiverecekmis hissettigimi hatirliyorum nefretim sevgiye donustu hatta onun icin fan flick videolari yaptim takir takir, cok uzaga gitmeyelim 3 sene once oluyor bu olay. Fakat. Yayinlamadim. Video demisken 2002 senesinden bu yana HP videolarinin fan flicklerini yapiyorum ama onlarda halka acik degil :D neyse.


Ben hayvanlara dayanamam hemen agzim yuzum oynamaya baslar cok cirkin olsalar bile sevebilitem oldukca yuksektir. Hatta insanlar yerine hayvanlari severim ben. Cidden, insanlar olmasa da olur -_-



devamı gelecek.

Edit-  tarih: 10 eylul 2013 saat: 03:17

Mesela ben Jack White ve Johnny Depp'in kardes olduklarini ve bunu bizden sakladiklari olabilitesini severim. 

En sevdigim comic book Scott Pilgrim hic dusunmeden. Kick-Ass'i de severim. Filmleri icin de ayni seyi soyleyebiliriz fakat  Kick-Ass 2 de cok buyuk hayal kirikligi yasadim.

Sonra gok gurultulu yagmurlu kapali ve serin havalari cok severim gok yuzunun gri olmasi, yagmur yagmaya baslamamis daha boyle insan irkina simsekler ve gok gurultusuyle goz dagi verir adeta. manyakca mutlu olurum bunu dusundukce sonra insanlara kizar ve uzerimize iser ahahaha yok:D (gercekten sesli kahkaha attim cok sekerim ayol) yani soyle yumusatalim: uzerimize o yogun sinirini nefretini uzuntusunu kusar ve biz de yesillikler gibi mutlu oluruz cunku artik uzulmeyecektir bulutlar ve gok yuzu... bu da cok acid kafasi oldu. Konuya geri donersek o gerek yagmurun sesi olsun yavastan hizliya sonra tekrar yavasa, gerek topragin uzerinde biraktigi o essiz koku olsun cok ciddi haz vermistir bana cocukluktan beri. Bana depresif gelmez bu gibi seyler aksine ilham alir bir seyler yaratirim ve tadi damagimda kalan seyler olur genellikle. Cunku genelde hep aklima Vincent Van Gogh gelir, kendisi de en sevdigim ressamdir zaten. Garipikler uzerinde guzellikler bulurum. Cunku en guzel seyler garip seylerden cikar. Vincent'in kulaginin hikayesini bile garip bir sekilde guzel bulurum. Bir de kendisine psikotik, psikoz hastasi sizofren demeye bu yuzyilda da devam edenleri esefle kiniyorum. Insanlara laf yakistirmak cok rahat yapilacak birsey. Kedi basiniza geldiginde isler degisiyor ama. Bu sefer pencerenin diger tarafindaki lacivert bulut siz oluyorsunuz. Yalnizlik ve reddedilmislik insana neler yaptirir... Bunu yasamasaniz bile bozulmus sag duyunuzu kurmali oyuncak gibi calistirirsaniz bir nebze anlarsiniz ne dedigimi. Cok derinlesti konu, keselim burda. Diger konu.

Kisin en sevdigim seylerden biride tv'yi acip hani o sirf muzik ve arka plan kanallari var ya, onlarda 90'lar muziklerini dinlemektir. Onun disinda acayip haz aldigim sey, sicak cikolata icip tv koltuguna yaslanip ayaklarimi uzatarak korku romanlari okumaktir ^_^ cok seker oldukca simdi dusundum de. Serotonin ve adrenalin bir arada. Hatta romantik bir iliski icindeler falan filan. Guzel konu!

Daa yazacagim devam edilecek!

Bitis: 03:47

Popular posts from this blog

Bay Thorne'un Veda Mektubu: Trajik Bir Aşk Baladı

The door is open and shut.

It always hits different after Almodóvar.

Dear Lucifer (dad); / the fallen

Love Dust (It Off) - Beginning